Uzun Bir Aradan Sonra Tekrardan Burdayım.Bazen Bişeyler Yazmak İstiyorum Bloguma Ama Nedense bir zaman bulup tuşlayamıyorum klavyemden...En iyisi şimdi yazmak bişeyler yoksa uzuuun br zamana ancak yazarım :)
İstanbul'a geleli yaklaşık bir hafta oldu.Bu sefer temelli dönüş yaptım Kütahya'dan.Aslınada bana Sorarsanız hiç gelmek istemezdim o küçücük ama bir o kadarda şirin ve güzel şehirden...Hep kafamda şöyle bir plan vardı;malum bir tanbe dersim kaldı haftada bir ona gitmem lazım bide dedim şöyle jeolojiyle alakalı bir iş de bulursam öyle maaşlı falanda değil yani kendi evimi tutabileceğim,tek başıma yaşayabileceğim daha doğrusu kafamı dinleyebileceğim bir ev ve onun masraflarını karsılabilecek kadar paralı bir iş...Çok şey mi istemişim bilmiyorrum ama bulamadım malesef...Aslında Maden şirketleri baya fazla sayıca Kütahya'da ama onlarda hep kırsal kesimde yani şehirden baya bi uzak.Oralarda bulunurdu muhakkak ama oda benim hayalimi gerçekleştirmiyor.Onun da sıkıntısı o.
Hep hayalini kurmuşumdur Minik bir evin...Yeter ki mutluyluk olsun gerisini teferruat beim için...Sukunetin olduğu bir duvarında diğer duvarına kadar kitap dolu rafların olduğu ve başımı bile kaldırmadan kitap okuyabileceğim bir ev...Minnacık da bir akvaryum ve onun içince renk renk özgürlüğü kısıtlanmışca dolaşan balıkların olduğu bir akvaryum...Yatağım olsun bile istemiyorum,kitap okurken uyuya kalacağım bir koltuk olsun yeter.Hep özenmişimdir kitap okurken uyuyakalanlara...Ne kadar mesut bir tablo oluşuyor dimi? ve içerinde ofis tarzı bir bölümü olmalı odanın,arkada güncel yazıların asıldığı mantar pano ve masanın üzerinde kalemlikli ofis eşyaları...Ne güzel olurdu dimi?
Yukarıda yazdıklarımı okudum da aslında çok şeyde istememişim.Rabbim İnşallah nasip eder bu naciz ihtiyaçlarımı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder